27 Haziran 2011 Pazartesi

Benzin

izlemeyecek ardımdan beni
ne bir çocuk
ne bir çocukluk
ne bir eser
ne de esmez
hiç!
tek kalan
huzursuz, huysuz kurtçuklarım
ve
ruhçukları...

neye benzer ki
benzi atınca benzin?
e hani benzersizdim?
ezber benizlilerle
sarılı çerçeveyi
benzin dök yak
ya da
benzin dök temizle
ben zindan
ben zincir
ben zin bu hayata!

3 Haziran 2011 Cuma

çekecek nefesimiz var daha

inatla tuttuğun
o nefes parçası var ya,
sal onu artık
-yani ne olmuş yadigarsa-
nasıl dolu dolu çekiyorsan içine,
tertemiz,
olduğu gibi savur gitsin
leş olmasın ciğerinde,
ciğerin de...

hayatın hüzün sığınağında
daha fazla kalamazsın,
-üzerine dikilen elbiseyi
ne kadar iyi taşıdığını
görmeli herkes-
en kuytuya da gizlensen
vermez buna izin
hafıza silme uzmanı,
-bir bakmışsın,
istemsiz olmaz üstelik,
göze göz podyumunda
kafa tutarsın kendine
iyiyim ben senden de yürüyüşüyle-
siler
sile sile
bile bile
güle güle
si.e si.e
zaman...

nefesine sakladığını
sandığın,
gitmiştir çoktan
-çeyizinden kurtulan bir gelin gibi-
sende bir hafiflik,
yılın ilk ekşi eriğiyle
kamaşır sanki dilin
ve kesin gelir
bilmediğin
beklemediğin biri
tuzu ağzında,
dilini kamaştıran
has tadı anlamaya.

önce
derin, sanki dibi olmayan bir nefes
sonra
nefese nefes,
nefes nefese
ve bir nefes üstünde
herşeyin
değerlerin, değersizliklerin...

gizemli yaşam kuyusundan
çekecek çok nefesimiz var daha...