6 Şubat 2009 Cuma

AYRILIĞIN GÖZÜ

Ayrıl şehirden
Gözün ışıklarında kalsın
Dolaştığın sokakları seçmeye çalış
Dolaşamadıkların için,
İçin yansın.
Gündüzü mü, de,
Gecesi mi?
Zannedersin ki
Şehri böyle böler, azaltırsın.

Kirpiklerinin telaşında
Geç kalmış yolun
Al basmış yanlarına
Hızlı akıyor
Yabancılara…

Tamam,
Omuzlarını yeni şehrine yasla,
Büyülü şarabını yudumla,
Dualarını fısılda.
Ama bak, bil bunu,
Ayrılığın gözü ayrılıkta,
Her ayrılık ,
Bir başka ayrılığa,
Aşkla bakmakta…

HAYATIN KARA-YOLU

Şehirlerarası yol almak
Değil ki,
Kaç saat sürer söylesinler
Yaşamak.
Ön cama yapışan
Leş manzarasıyla
Daha ne kadar gidilecek?
Siliyorum
İzler kalıyor
Yazık,
Her şey sıvaşıyor gittikçe
Akışkan değil
Yapışkan!
Neye baksam
içime yapışıyor.

Renklerce, kokularca,
Zamanlarca geçerek
Gittiğim gideceğim
Hayatın Kara
Yolu

CHECK - IN IT - IN / CHECK – IN IT - IN

Bir çekmece iskeletidir
Fotoğraf,
Çekilir ve kalır
Etinden geriye.
İtilir çekmeceye.

Çık işte bir şekilde
Ne fark eder
Tükenecek nefesinden
Bir ses gelmez ki görüntüye.

Düşün,
Dinazor
Fotoğrafı çekilmemiş
İskeletinden resmedilmiş.
Bizse resmimizden iskeletleniyoruz
Eti çekilmiş resimlerimizle
Çekmecelere itiliyoruz.

BİÇİLMİŞ

Çek içine, doldur iyice
Yeni biçilmiş çim kokusunu
Olanca yeşiliyle.
Karışsın, sarsın gözlerini
Ve onu göster
Yanındaki herhangi birine
Herhangi bir-iki saniye.

Görünmeyecektir sence
Yeni biçilmiş gözlerinde
Çim kokusu
Hal bu ki
Sen kapanıyorsun
Kederine
Gözlerinin yerine.

Biliyorum
Yetmeyecek
Çizgi çizgi, yol yol izleyeceksin
Hayatın sana ettiğini
Ve sonunda
Biliyorum,
Suçlayacaksın
Yine çimleri biçeni...

ÇOCUK KAHKAHASI

Bir akşam manzarasıdır seninle zaman
Huzurlu ve mutlu yansımaları
Yüzümüze vuran.
İşte yine bir uçak havalandı
İçindeki yüzlerce hayalden güç alan,
Bir ağaç açıklıkta sezdirdi yapraklarını...
Ve
Baktığımızda birbirimize
Bir çocuk kahkahası geldi
Gözlerimiz arasında kurulu salıncaktan.

YAKINSIN

Yola çık
Yol açık dedi dostum.
Açık yola çıktım
Ne kadar götürürse
O kadar olacaktım.
Bazı izleri bulmak için
Hiç olmadığın yerlere bakmalısın
Ne kadar yoldaysan
Anla ki o kadar yakınsın.

BORSA

Geriye aldım
Bir saati
Eklenmedi oysa yaşamıma
Alır-almaz sattım sanki
Hayatım borsa.

ÖZGÜRLÜK

Annesinin eteğine yapışmış
Bir çocuk gibi
Asılın özgürlüğünüze.
Çünkü o, en zor anınızda
Anneniz olur

NE GİBİ?

Seni sevmek
Bir uçurumun kıyısında durmak gibi değil
Eline ateş almak,
Buz denizine atlamak,
Paraşütsüz düşmek,
İstenmeyen bebeğe hamile kalmak
Ya da bir bebeği istememek gibi değil.

Seni sevmek
Her zaman temiz bir tekne
Limana demirli gibi,
Ya da yelkeni rüzgarına yatkın
Yolunu bilir gibi.

Seni sevmek
Ben’i korumak gibi.

GÖNÜLLÜ YOLCU

Neyi öldürdün
Oldurduktan sonra
Sebep olan
Sebep ölen…

Şimdi sondur
Şimdi söndür.
Sakın çevirme kendine
Akıl gerekli
Kal sakin
Öfkelenme sakın!
Azap elmadır kolay yersin
Eğer kolay yarsan,
Biliyorsun hep yalnız çekersin
Yola o kadar gönüllü çıkarsan.

ONDAN AŞK DOĞUR BANA YENİ GÜN

Her şeyi kendi içinde değerlendirmelisin
Kimsenin yaşayamadığı aşkı olamazsın
Ya da kimse, kendinden aşk yaratmaz sana.
Olmayanın yerini alamazsın
Bilmediğin hayallerini kurduramazsın.
Belki eksik belki fazlasın
Bilemezsin…

Öyleyse ne yapmalı?
Nasıl doğurmalı,
Ağartmalı ama nasıl?!
Ne olur yeni gün
Ondan aşk doğur bana.

GERÇEKÇİ KADIN BOĞULUR, HAYALCİ KADIN SADECE YÜZME BİLMEZ

En duygusal yaratık
En duygusal olacağı yerde duygusuzsa
Bu gerçekçiliktir.
İşte o yüzden
En gerçekçi kadın
Orospudur kendi yatağında boğulur.

Bana bakmayın,
Ben çocukluğumda kaldım
Polis bebeğimi gömmüştüm ya
İşte hala o kumları kazmaktayım.

Bırakın beni hayallerime
Orada yüzme bilmesem de
Boğulmuyorum...

TAM-LA-YAN

Bir yerde sen benim tamlayanımdın
İşte tam o yanım
Boş kaldı.

Baktığında başkaydı gördüğün,
Derindi her yer
Ben giremezdim göz sularına.
4 boyutlu yaşamıma
Bir boyutta sen ekledin
Ve beni o sulara terk ettin.

İşte tam o sularda
Tam o yanım
Boş kaldı.

UYKUSUZ

Biten filmin bitmeyen yazıları
Aşağıdan yukarı hareketi,
Siyah üzerine dişi,
Uykuyu iten gözlerim
Baktığı isimleri hayal etti.

Uyuşmuştu elim ayağım
Bir bardak su
Parmaklarımdan sızdı,
Uzaktan kumandalı hayatım
Karıştı, bulandı
Sanki şu an
Bulunamayan bir kanaldı.

Uğuldayan sessizlikte
Işığı yakabilmekse
Bu saatte
İki kişi olmamanın
Tek iyi tarafıydı.

DOĞA DÜZENİ

O kadar büyük ki
Dünya yüzünde yaşayan
Tüm kadınlardan
Tüm erkeklerden
Hatta toplamından anlamların
O kadar güçlü ki...


Güvercin dansının
Davetkarlığında dişisine
Kedinin erkeğinin kuru
Acı vereceğini bilircesine.
Tek çiftleşmenin
Ardında var ölüm
Bile isteye
Çiftleşmek ölümüyle.
Çiçek tozunun
Konacağı yeri seçmesi
Ahenk!
Rüzgarın oynaması onunla
Kaderiyle...

Doğanın düzmesi kendini.

Ama o
O kadar güçlü ki
Tüm bunlardan
Tüm kadınlardan
Tüm erkeklerden
Tüm hayvanlardan
Tüm bitkilerden
Hatta toplamlarından
Daha çekici.
O kadar ki,
Sonunda bizi toprağa sunan
Toprağın altına yatıran cömertçe
Büyük
Yerçekimi!

Biri öldü
Yani yine
Doğa düzdü kendini
Ölümle de bitmeyen hevesiyle.

İHTAR

Kıyıya sokulup kaçan
Sular, gözyaşlarım
Sınırı geçmiyor
Dinlesen duyacaksın
Sana ait üstelik!
İstemesen de bir gün
Böyle okudukça bildiğini
O sularda boğulacaksın.

GÖZ YUM

Gözlerimin arasındaki mesafedendir diyorum
Bugünlerde farklı görünüyorsun bana.
Ne zamanki çünkü
Kapatıyorum tek gözümü
Alıştığım görüntün karşımda.

Yani seviyorsan kardeşim birini
Tek gözünü yumacaksın istemediğin yarısına,
Ya da açtığında
Bulacaksın kendini
Saçlarında uçuşan yalnızlığınla
O da tabi saçın hala varsa.

PLATONİK

Kim görse
Portakal bahçelerini gözlerinin
Şüphesiz aşık olurdu derdin.
Bilmezsin,
Tüm ağaçları ve
Dallarındaki portakalları
Hayranındı senin.

LEZİZ YOL MENÜSÜ

Başlangıç olarak bir Bodrum beyazı
Ara sıcak Antalya.
Sıcaklardan Malta zengin sosuyla,
İçkilerden şarap kırmızısı İspanya
Tatlı olarak iyi gider Fransa aşkıyla
Yanında olsun ama
Aromalı kahve Brezilya
Üzerine biraz hereket
Işıklarını savur ve
Uzat şanslı elini Vegas.
En sarı sokaklar
Bir akşam yırtık gırtlaklardan
Çıkan şarkılarla
Bu kadar güzel sona erdirilir be Meksika.

ŞAŞKIN

Dala yakışmayan
Şaşkın kuş oldum
Peyniri yitirince
Uçmaya da yakışmadım bir süre
Aradığım vardı
Doymadım.
Susadım
Göle yakışmadım,
Beraber uçtum
Sürüye yakışmadım,
Bildiğim vardı
Unuttum.

Gün hesabı yaptım karıştı
Göç mevsimini kaçırdım,
Yakalamak isterken
Takvime yakışmadım.

ÜSTÜ KALSIN

Öyle garip zamanlarda
Geliyor
Senin korkuların
Madem yaşadık
Bırak üstü kapalı kalsın.

Bir ruh vardı
Geceye paylayıp
Kendimce aradığım
“Kalan geriye
Güzel anlar ve anılar olur” diyorsun
Senden geriye anın
Ruhsuz kalsın.

Raporlu bir beynin
Dolambaçlarında koşan çocuğun
Büyük oyunları var
Seviyor yarattığı kurguyu
Denemesiz kayıtta…

Ben bıraktım oyununu
Yalnız oynayanlardansın
İstemem fazlasını
Üstü kalsın.

YARISI TESADÜF

Yarısı tesadüf de olsa
2 arkadaşımla
3 kadeh şarap içtim
Bu akşam.
Eve döndüğümde
Ramazan ramazan
Annemin şarap kokusunu
Gözlerimden anlamasından
Korkmadım da
Dişlerimi fırçaladım
Aslında anne saygısının
Gücü biraz da yıllarla beslenen
Korkudandı
Mutlu oldum.

Açtım kendimi, tesadüf masaya
Biraz sıkıcı yaptı bu beni
Ama oldum
Kendimi anlamam gerekirdi
Bir kılavuzla
Kendime anlattım.

Eve döndüğümde
Korkmadım
Ama dişlerimi fırçaladım
Her söz dişlerimi sarartmış gibiydi
Gözlerimden anladım.

SERFIR

Bir rakam seçtim
"2"
Böylece hiç yalnız kalmayacaktım
Mutlu oldum onunla
Oynadım, yordum
Çoğaldım ya
Onun telaşıyla...

O ise git gide
Eğdi mağrur başını
Aramadı koyacak yer yaslamaya
Bilemedim ne yapacağım,
Nasıl başını dik tutacağım?
Sonunda
Kalakaldım yanımda
Koca bir "0" la.

YOK

YOK SINIRI
YALNIZLIĞIN
YANİ KENDİM BİLE
GİTMİŞİM...
3 MUM IŞIĞI,
DİJİTAL GÖZLERİM...
OLSA OLSA UÇURUMU
YALNIZLIĞIN,
O KADAR Kİ
ALTIMDA UÇURUM YOK,
DÜŞMEK YOK
ÇARPMAK YOK....
BIRAKSAM KENDİMİ
YALNIZLIĞA
DUR, YAPMA! DİYECEK YOK...

BULUT YOLUYLA

BULUT YOLUYLA GİTTİ
BİR ROTAYMIŞ
IŞIĞINA DOĞRU
KORKAK FISILTILAR ARASINDA
SEKEN BİNLERCE TOP YÜKSEKLİĞİNE ERDİ
NEREYE VARIR BİLMİYORUM
BENDE MİYDİ BİR ARA BİLMİYORUM
OMZUMA DEĞEN SAÇLARIM KADAR HİSSETMİŞTİM
BİR RÜZGAR OMZUMDAN AYIRIR GİBİ GİTTİ
Bİ’ŞEY WAR BULUTA ERDİ
BULUT YOLUYLA
KENDİ DOĞRUSUNA GİTTİ...

BİÇİM

BEN SENİN DUYDUKLARINI DEĞİL
DUYUŞ BİÇİMİNİ SEVDİM
GÖRDÜKLERİNİ DEĞİL
BİÇİMİNİ...
NE KADAR FARKLIYSAN DA
İNSANSIN YA SONUNDA...
FARKETMEZDİ BENİM İÇİN
NE ZAMAN AYDIM?
Kİ ÇOK İÇERDİN BEN KARŞIYDIM
HÜZNÜN KOMİK YANINDA
DIŞARDAN BAKAN OLARAK
SENİ YAKALADIM
İŞTE
TAM
O
ANDA
SEN
BİÇİMLERİNDEN AYRILDIN!

BAZEN BAHŞETMEZ TANRI

GÜÇ- GÜÇSÜZLÜK
NE KADAR UMRUNDA,
SEÇİMİN SENİN
ENSENİ YALAYAN RÜZGARDA
YANAN CILIZ IŞIKLARDA
BÜYÜK ALKOLLÜ YUDUMUNDA...
SIZLASA DA İÇİN
BİLEMEZSİN
MUTLULUK MU MUTSUZLUK MU
PARMAK UÇLARINDA?
SEN Kİ
KONUŞAMAZSIN HERKES GİBİ,
SADECE DİNLE
KAFANA YAPIŞIK ORGANLARLA;
ÇÜNKÜ TEK KENDİ SESİNİ DUYAMAZSIN
SEN HERKESİN DUYDUĞUYLA
ÇÜNKÜ TEK KENDİ SESİNİ BAHŞETMEZ
TANRI SANA....

HAFIZ- HAFIZA

HAFIZA
SÖYLEDİM UNUTACAK.
DAHA DÜN
NE YEDİĞİNİ HATIRLAMAMAK GİBİ...
ONA, BUNA, ŞUNA, BENİNE
ZARAR VERMİŞMİŞ;
İSTEMEDEN SÖYLEMİŞ,
İSTEMEDİĞİNİ SÖYLEMİŞ,
SÖYLEDİM,
HAFIZA UNUTACAK.

OLMAYANLARI ANLATIP
GERÇEĞİ BOZACAK
KAN AKACAK
TADINA VARACAK
BİR DE ŞAŞKIN
İLKMİŞ GİBİ
HAFIZA SÖYLEDİM,
UNUTACAK...

O

Farkındalığın yaşında belki
Umarsız tavrı umudundan geliyor
Anlaşılmaz, derin, paletsiz tonları
Tuvali sanki dünya ve henüz boyamadı....
Kasvetin kuytularında
Özünde orman kokusunu sezdi
Rüzgarına omuz verdi
Onurlu oğlu oldu ormanın
Lehine çevirebilirdi herşeyi ama O,
Unutmamak için sevmeyi seçti.

BAK HAYATA

HIZLA GİDEN ARABADA
ÖYLECE OTURMAK,
HAYAT

TARLADA GÖRSEN DE GELİNCİĞİ
SEZEMEZSİN İNCELİĞİNİ
ÇOKTAN GELMİŞSİNDİR
KIRMIZI TAŞ DUVARA
DOKUSUNA BAKSAN DA
SERİNLİĞİNİ SUNMAZ SANA

AKMAK İÇİN HAYATA
TOPLA CESARETİNİ VE
AT KENDİNİ
BİR DÜŞ SERÜVENİNE...
BAŞLADIĞIN YER ACITSA DA
DEVAMI SENİNDİR
DOKUN, HİSSET VE
BAK ARABADAKİ YABANCILARA...

HAKKIN RAHMETİ

DOĞDUĞUMDA KAVUŞTUM
RAHMETİNE HAKKIN
O KADAR Kİ
YAĞMURLAR ÜZERİMDEYDİ
BEN GERİ GERİ
YÜRÜDÜM

SIRAMI BEKLEDİM
KAÇINILMAZ
DERKEN RAHİMDEYDİM,
SICAK BİR HAVUZDU
BOĞULDUM,
O KADAR Kİ
KÜÇÜLDÜM

RAHMETLİ OLDUĞUMDA
POPOMDA BİR ŞAPLAKLA
ÇIĞLIĞIM!
BİR DE BAKTIM Kİ
ÖLDÜM

AŞK KENDİNİ AKLAR

Işığında ayın
Bir gülüş gizli,
İzi belli
Belli peşi sıra gitmeli,
Yalanlar alaylar zincirinden
Sıyrılıp
Sırrın ipini çözmeli,
Saydam bakış
Gözyaşıyla boyutlanır belki.

Düşünce hızı
Bir anda yıkar
Ansızın büyük aşk da başlar.
Bugün öğrendim,
Aşk aslında
Düşüncenin karasından
Sürekli kendini aklar.

SÖZ UÇAR

Söz uçar
Kışı kalır,
Bir a’yaz...
Olumsuzluk ön eki
A!
Hazırlanamazsın kalırsın
Arafta...

ORGANİK

Yol yaşar,
Gittikçe, döndükçe,
Sevindikçe, üzüldükçe
Bekledikçe...
Aklın takılıp
Arkana baktıkça
Seni yüreklendirir
Bıraktığını sildikçe yaşar.